Türkiye, dört mevsimin de hakkını veren ender ülkelerden biridir. Yazın canlı atmosferi yerini sakinliğe bırakırken, sonbahar adeta bir renk şölenine dönüşür. Sarı, turuncu ve kızıl tonlarıyla doğa bambaşka bir kimlik kazanır.Peki, sonbaharda Türkiye’de nereye gidilir?
Eğer siz de kalabalıktan uzak, huzur dolu, doğayla iç içe bir kaçamak arıyorsanız, bu rehber tam size göre.
Bu yazıda, Türkiye’nin her bölgesinden en güzel sonbahar rotalarını, doğal güzellikleri ve keşfetmeye değer kültürel durakları bulacaksınız.
Sonbahar, Türkiye’nin doğasını en zarif hâliyle gösterir. Yaz sıcakları geride kalır, doğa sarıdan kızıla döner, şehirlerin kalabalığı yavaşça azalır. Özellikle Eylül ve Ekim aylarında ılıman iklim, uzun yürüyüşler, fotoğraf gezileri ve yerel festivaller için mükemmel bir fırsattır.
Her bölge sonbaharı farklı yaşar:
Sonbahar, hem doğaseverler hem de fotoğraf tutkunları için adeta cennet mevsimidir.
Marmara’nın en popüler sonbahar rotalarından biri hiç şüphesiz Bolu’dur.
Yedigöller Milli Parkı, rengarenk ağaçları ve yansımalarıyla fotoğrafçıların vazgeçilmezidir. Her göl, sonbaharda ayrı bir tabloyu andırır. Abant Gölü ise doğa yürüyüşleri, at binme turları ve göl kenarında kahvaltı keyfi için idealdir.
İpucu: Yedigöller’e gitmeden önce erken rezervasyon yapın; Ekim ayı hafta sonları oldukça kalabalık olur.
Şehri terk etmeden sonbaharın tadını çıkarmak isteyenler için İstanbul’da iki klasik adres var: Belgrad Ormanı ve Polonezköy.
Yaprakların dans ettiği yürüyüş parkurları, kahvaltı mekânları ve bisiklet rotalarıyla hem şehirden kaçış hem de doğa ile buluşma imkânı sunar.
Sonbaharda Belgrad Ormanı’nın sisli sabahları, İstanbul’un içinde gizli bir masal gibidir.
Taş evleri, dar sokakları ve üzüm bağlarıyla Şirince, Eylül ayının en çok ziyaret edilen köylerinden biridir.
Bu mevsimde kalabalık azaldığı için köyün mistik atmosferi daha çok hissedilir. Yakınında yer alan Efes Antik Kenti, serin havalarda gezmek için mükemmel bir seçenektir.
Ekstra deneyim: Şirince’de yerel şarap tadımı yapabilir, ev yapımı reçellerle kahvaltı edebilirsiniz.
Yazın yoğun kalabalığından arınmış bir Ege arıyorsanız, sonbaharda Akyaka tam size göre.
Azmak Nehri boyunca yapılan kano turları, doğa yürüyüşleri ve saklı koylarda deniz keyfi hâlâ mümkündür.
Bozburun ise sessizliği ve doğallığıyla mevsimin ruhunu yaşamak isteyenlere hitap eder. bütünleştirilebilir.
Sonbahar, Akdeniz’de hâlâ yaz demektir.
Deniz sıcaklığı uygundur, kalabalık yoktur, fiyatlar düşer.
Kaş’ta dalış yapmak, Olympos’ta tarihi kalıntılar arasında yürümek, Adrasan’da kamp yapmak için harika bir dönemdir.
Likya Yolu üzerinde yürüyüş yapmak isteyenler için de en uygun mevsimdir.
Eylül sonu ve Ekim başı, nemin azaldığı, güneşin en yumuşak olduğu zamandır.
Akdeniz’in kültürel mirasını yaşamak isteyenler için Tarsus ve Antakya sonbaharda büyüleyici bir atmosfer sunar.
Tarsus Şelalesi çevresinde yürüyüş yapabilir, Antakya’da geleneksel mutfağın zengin lezzetlerini deneyebilirsiniz.
Lezzet önerisi: Antakya’nın humusu ve künefesi sonbahar akşamlarında tadılması gereken iki özel lezzettir.
Karadeniz’in sisli dağları sonbaharda başka bir hâl alır.
Borçka Karagöl, aynaya benzeyen göl yüzeyi ve sarı-kızıl ağaçlarla çevrili manzarasıyla Türkiye’nin en çok fotoğraflanan doğal alanlarından biridir.
Uzungöl ise sabah sisleriyle mistik bir hava sunar.
Sonbaharda bölgedeki pansiyonlar sakin olur, doğa yürüyüşleri için en ideal zaman Eylül ortasıdır.
Yaylaların dinginliği, serin havası ve doğanın sessizliğiyle Karadeniz sonbaharda huzurun adresidir.
Perşembe Yaylası’nda yürüyüş yaparken, yeşilden sarıya dönen geniş düzlükler adeta bir film sahnesini andırır.
Giresun çevresinde fındık sezonu biterken kestane zamanı başlar.
İpucu: Giresun’da sahil boyunca uzanan fındık bahçeleri, fotoğraf meraklıları için harika manzaralar sunar.
Eğer sonbaharda Türkiye’de gezilecek tek bir yer seçecekseniz, bu yer Kapadokya olmalı.
Sabah erken saatlerde havalanan sıcak hava balonları, sisle kaplı vadiler, kızıl renkli kayalıklar…
Eylül ve Ekim ayları, Kapadokya’nın en büyüleyici dönemidir.
Üzüm hasadı, serin hava ve uygun fiyatlı butik oteller ile Kapadokya’da sonbahar, hem romantik hem huzurlu bir kaçış sunar.
Fotoğraf tüyosu: Gün doğumunda Göreme veya Uçhisar manzaralı noktalardan çekim yapın.
Ankara’ya yakın olmasıyla hafta sonu kaçamaklarının favorisi olan Beypazarı, tarihi Osmanlı evleri, telkari işçiliği ve havuç lokumuyla tanınır.
Sonbaharda sokakları daha sakindir, mimari dokusu daha net hissedilir.
Tarihi dokusu, yerel pazarları ve yöresel yemekleriyle sonbahar günleri için nostaljik bir alternatif sunar.
Doğu Anadolu’da sonbahar, özellikle Eylül ayında eşsiz bir renkliliğe bürünür.
Akdamar Adası’na yapılan tekne gezilerinde dağların yansıması, suyun dinginliğiyle birleşir.
Van kedisi evi ve Van kahvaltısı ise günü güzelleştirir.
İpucu: Ekim ayında Van Gölü çevresindeki ağaçlar sarıya döner, fotoğraf çekimi için ideal bir atmosfer oluşur.
Kars, sonbaharın soğuk ama büyüleyici yüzünü temsil eder.
Ani Harabeleri’nde yürürken tarih ve doğa iç içe geçer.
Kars gravyeri, kaz eti ve taş sokaklarıyla şehir, gastronomi ve kültür turizmi için birebirdir.
Ekstra bilgi: Sonbahar sonunda kar taneleri düşmeye başlar; bu dönemde şehir beyaz bir tabloya dönüşür.
Sonbahar Türkiye’de sadece doğayı değil, kültürü de canlandırır.
Eylül–Kasım arasında birçok şehirde festivaller düzenlenir:
Sonbahar, Türkiye’nin her köşesinde farklı hikâyeler anlatır.
Ege’de huzuru, Karadeniz’de doğayı, Kapadokya’da romantizmi, Doğu’da tarihi yaşarsınız.
Bu mevsimde acele etmeyin; yavaş yürüyün, doğayı izleyin, sessizliği dinleyin.
“Renklerin en güzel hâli sonbaharda gizlidir; yeter ki fark etmeyi bilin.”
Bir haftasonu kaçamağından uzun bir keşif rotasına kadar… Türkiye sonbaharda sizi bambaşka manzaralarla karşılayacak.
Rüzgârın taşıdığı yapraklar size yön versin ve bu sonbahar, unutulmaz anılarla dolsun.